Mart’tan beri fena halde salladığımız “İyi de bundan bana ne?” kategorisinin intikam alırcasına dönüşüne hoş geldiniz. Bugünkü programımızda, kategorimizin müdavimi Bill Clinton-Erkan bebek ilişkisinin 10 yıl sonraki hali ve Kastamonu’daki ayıların işi biraz abartmaları var.

***

Clinton ile başlayalım madem. Efendim biliyorsunuz 1999 Marmara depreminin ardından dönemin ABD başkanı Bill Clinton bölgeyi ziyaret etmiş ve Erkan bebek olarak anılan (ve şu anda bebek olmayan) bir çocuk tarafından burnu sıkılmıştı. Bill Dede‘de detaylı incelediğimiz konunun ardından Bill Clinton, geçtiğimiz günlerde 400.000$ karşılığı “Sürdürülebilir Başarı İçin Liderlik” konulu “Bosphorus Conference” kapsamında İstanbul’a (doğal olarak Türkiye’ye) tekrar geldi. Clinton gelir de Erkan bebek İstanbul’a gelmez mi? 2009 içerisinde Türkiye’ye gelen Hillary Clinton’dan bilgisayar isteyen zihniyet (tabi ki çocukta suç yok, onu yönlendirenler utansın) bu defa da Bill Dede’sinin çevresinden ayrılmamış doğal olarak. Hatta ve hatta karşılıklı olarak burun sıkma aktivitesini de tekrarlayarak geleneği sürdürmüşler.

Bu güzel ilişkilerin dışında Erkan bebeğin kıyafetleri çok hoşuma gitti. Pardon kıyafeti demem lazımdı lakin Mart 2009’daki Bill Dede‘de gördüğümüz fotoğraftaki Erkan’ın turuncu kareli gömleği ile, video’suna http://www.dailymotion.com/video/xb0s60_erkan-bebek-10-yyl-sonra-yine-clint_news adresinden ulaşabileceğiniz 8 ay sonraki Erkan’ın gömleği bana baya benzer geldi. Evet üzerine kolsuz bir süveter geçirmişler ama alt yapı aynı gördüğüm kadarıyla. Bir dahaki sefere Bill Dede’den gömlek istemek bilgisayardan daha iyi olacak gibi duruyor lakin çocuk büyüyor yani aynı gömlek daha kaç yıl sığar di mi?

***

Gelelim ayılara. İlginçtir ki Kastamonu diyince insanların kafasında bir ayı silueti oluşuyor. Nereden gelir nereye gider bu inanış bilmiyorum ama bu bağlamda “bana her ilden bir ayı getirin, Kastamonu’dan tuttuğunuzu getirin” gibi özlü sözler de günümüze kadar ulaşmış durumda.

Kastamonu’nun Cide ilçesinde, denizin kıyı kesiminde oluşan yakamozu balık sürüsü zannedip ağ atan ve daha sonra toplayan balıkçıların, -ağırlığın da etkisiyle- ağlarındakinin balık yerine bir ayı olduğunu farketmesi gündeme adeta bomba gibi düştü. Takdir edersiniz ki üstteki bilgiler ışığında, bu haberi yer/mekan vermeden gören bir kişinin, olayın Kastamonu’da geçtiğini tahmin etmesi doğal gibi duruyor. Aynen bu duygularla başlık olarak rastladığım haberi kafamda Kastamonu ile ilişiklendirmem ve yanılmadığımı görmem ilginç oldu doğrusu.

Olayın ardından ayının içinde bulunduğu ağı tekrar denize bırakan balıkçılar hızla bölgeden uzaklaşmışlar. Ağdan kurtulan ayınınsa kaçarak ormanlık alana girdiği görülmüş. Uzmanlar(!) tarafından ayının, kıyıda balık yakalamak için bulunduğu ve ağlara takıldığı tahmin ediliyormuş. Neyse efendim değerli Kastamonu ayısına geçmiş olsun diyor, balıkçıları da ava giderken avlanmamaları konusunda uyarıyoruz.

Yalnız halen takıldığım şey; şehir ismi vermeden ayı-Kastamonu ilişkisinin iyi mi kötü mü olduğunu çözememem oldu. Bu konudaki değerli fikirlerinizi paylaşmaktan çekinmeyiniz diyerek bu bahsi kapatıyorum. Hadi bakalım ayı oynamıyor burada, işinize!