Battleship (2012)
Yönetmen: Peter Berg
Basit bir uzaylı hikayesi. Aslında uzaylı hikayesi şeklinde genel bir küçümseme içinde değilim mesela Independence Day gayet tutarlı bulduğum bir yapımdır ama artık birbirlerini o kadar tekrar ettiler ki; bir mide bulantısı oluşmuyor değil. Bir üst grup bulunur -ki Bettleship’te kolaylıkla tahmin edebileceğiniz üzere denizcilerdir bu grup- ve dünya dışı yaratıklarla o veya bu şekilde bir temas sağlanır. Ardından hiç de dost canlısı olmayan bu yaratıkların, ahı gitmiş vahı kalmış gezegenimizi istilasa etmesini izler dururuz. Bir yere kadar her şey kötüye gider, devamında efendime söyleyeyim bir bilim adamı, asker veya olmadık birinin aslında pek de mantıklı görünmeyen kurtuluş ümidi yaaa ne kaybederiz ki edasıyla uygulanmaya konar ve bum! (Be efekt bir yorumdan çalınmıştır :)) Güle güle hain uzaylılar! Ve güle güle Battleship.
Scrtlg #NowWatching puanı: 5/10. (Shut the fuck up and let me die in peace.)

Red Lights (2012)
Yönetmen: Rodrigo Cortes
Birisi kalkıp bana gel medyum temalı bir film izleyelim dese herhalde arkama bakmadan döner giderdim. Önyargı elbette, başka bir şey değil. Geri dönülmez bir anda izlemeye oturtulduğum ve hikayeyi kaptıkça temanın anlaşıldığı Red Lights’ta, Tom Buckley ve Margaret Matheson ikilisinin bu olağanüstü soytarıları ifşa edişleri konu alınıyor. Amma velakin soytarı da olsalar, aralarında Simon Silver gibi dişli rakipler de çıkmıyor değil tabi ki. Bu güçlü rakibi canlandıran Robert De Niro ile birlikte medyunluk olmasa da ifşa gizemi Red Lights’a nasıl olduğunu hala çözemediğim bir takım artılar ekliyor. Oyunculuk olarak Elizabeth Olsen izlemeye değer, Cillian Murphy film boyunca pek çekilmiyor.
Scrtlg #NowWatching puanı: 7/10. (Bakılır mı bakılır.)

The Fountain (2006)
Yönetmen: Darren Aronofsky
Hoş Bir Melodram‘da mercek altına aldığımız yönetmenlerden biriydi Darren Aronofsky ve beş filmlik uzun filmlerinden kalan tek eksik halkamız vardı ki o da şu an karşınızdaki The Fountain. Ekibin tamamıyla olmasa da bir kısmıyla izleme fırsatı bulmak (ya da yaratmak) bu sebeple iyi geldi. Ancak film hakkında bu kadar pozitif olmayacağım sanırım. Öncelikle gerçeklik, yanılgı ve yaratılanı yaşamanın böldüğü, hasta eşini kurtarmaya çalışan bir doktor/bilim insanının üç temel katmanı var filmde. Fakat açık ve net söylüyorum ki bunlar arası geçişler gayet başarısız olmuş. Tamam yayılıp her şeyin önümüze sunulduğu ve anlam karmaşası istemeyen bir Amerikan izleyici formunda değiliz ama bu geçişler temasında dengenin sağlanması şahsen benim aradığım ve The Fountain’da bulamadığım bir özellik. Ve oyunculuklar. Gerek Izzy rolündeki Rachel Weisz, gerekse de Tommy; Hugh Jackman kusursuz iş çıkarmışlar. Aynı şekilde minor karakterlerde de göze batan bir eksi açıkçası göremedim, göremedik.
Scrtlg #NowWatching puanı: 6/10. (Seriyi tamamla.)

The Cabin in the Woods (2011)
Yönetmen: Drew Goddard
Korku filmleri.. Hiç tarzım değillerdir. Hele üçüncü sınıfa doğru yol alıp saçma sapan ne bulup ekleyerek çorba edilmişleri aman aman diyorum. Hah ne diyorduk? The Cabin in the Woods. Tanımı yapıldı. Deney faresi misali bir grup insanı öldürmeye programlanmış, güya tanrı taşeronu türdaşları. Aptalca bir ilerleyiş berbat bir final sosuyla geliyor. Bu defa izlemeyen değil, sadece izleyen pişman.
Scrtlg #NowWatching puanı: 4/10. (Lying down with dogs.)

Detachment (2011)
Yönetmen: Tony Kaye
Sorunlu gençlik, sorunlu Amerikan gençliği, yozlaşma, yoldan çıkma, vs vs.. Yedek öğretmenlik yapan Henry Barthes’ın yeni atandığı okulda karşılaştıklarının bazıları. Kalanını doldurmak zor değil lakin aynı konuyu işleyen onlarca değil yüzlerce film bulursunuz. Peki Detachment’ı bunlar arasında özel yapan ne? Aslında hiçbir şey. Aslındanın da aslındası, özel olma çabasında olmaması. Doğru yerde ve doğru zamanda karşılaşılabilecek türden ve “hiçbir şeyleriyle” sizi kendisine bağlayan bir film. Adrien Brody ve Sami Gayle’in oyunculukları muazzam, William Petersen, Bryan Cranston ve Christina Hendricks gibi sürpriz yan rol oyuncularıyla da yüzünüzü gülümseten bir yapım. Ciddi ciddi izlenebilir, olmuş bu.
Scrtlg #NowWatching puanı: 8/10. (Nicely done.)