Blog’a yazmak ya da yazmamak

Bloguma son yazımı gönderdiğim günün üstüne tam 7 gün geçmiş. İlk bakışta “blog hevesim bu kadar mıydı” tarzı bir soruyu sordum kendime. Bu kadar uzun bir süreden sonra da akla gelen ilk soru bu olmalıydı sanki.

Aslında ilk heves denen bir şey tüm yeni başlanan işler gibi blogta da vardı ve gerçekten de yavaş yavaş bittiğini hissedebiliyorum ancak bir haftadır yazılmayan yazıyı buna bağlayacak kadar da bitmedim.

Konunun geldiği nokta sanırım “ilham”. Şu yazıyı yazdığım anki gibi bir şeylerden etkilenmeyerek ya da ilham almayarak yazmak gerçekten çok zor.

Belki bir dergide ya da gazetede yazar olsam bir şeylerden etkilenmek veya ilham almak için daha araştırmacı davranırdım ama blogun da esprisi bu diye düşünüyorum. Baya serbest bir yazarlık.

Fena bir yazı olmadı sanki.. 1 hafta aradan sonra yanlızca kendimin okuru olduğu köşeme, yine kendimin okuması için yeni bir yazı kazandırdım. Ne mutlu dimi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir