Kayıp Delil (The Overlook) – Michael Connelly

Harry Bosch serisinin on üçüncü, Michael Connelly’ninse on sekizinci kitabı.. (Rakamları yazıyla yazınca da daha vurgulu durmuyor mu? :)) Evet yeni bir yazara başlamak için en iyi seçenek gibi durmuyor ama en iyi seçeneği aramak gibi bir derdim de yok sanırsam. Yok yok evet. Hatta zamanında Harlan Coben’e de Orman ile başlayıp dilimize çevrilen okunmamış kitabını bırakmayıp İngilizcelere sulanmaya başlamıştım. Demek neymiş? Seri kitapları bile olsa yazarlar, her eseri standalone olarak değerlendirebiliyor.

Tek başına okuma konusunda hiçbir sorun olmadığını vurgulayıp bu bahisten spoiler-free olarak içeriğe geçelim: Hieronymus “Harry” Bosch, yeni yardımcısı Ferras ve FBI “dostları” Rachel Walling ile birlikte doktor Stanley Kent cinayetinde görevlendirilir. Başta infaz şekline bir öldürme biçmi göze çarpsa da, Kent’in radyoaktif cesium maddesini hastaneden kaçırmış olması olayı iç güvenlik meselesi yaparak fazlasıyla FBI radarına sokar. Bu noktadan itibaren Kayıp Delil’i, Bosch ve FBI arasındaki yetki karmaşasının gölgesinde çözülmeye çalışılan sıradan bir polisiye olarak nitelendirebiliriz.

Polisiyeyle ilgili yeterinden fazla kaynakla muhatap olmuş biri olarak söyleyebilirim ki Kayıp Delil, gerçek anlamda vasat bir kitap. Başta konuya girme çabaları olmak üzere hikayenin tamamı, bana göre kitabın esas sorunu olan polis-FBI yetki karmaşası altında eziliyor. Bunları çıkarttığımızda elimizde kalan konunun basitliğini de, sona yaklaştıkça artık iyice anladığınız laf kalabalıklarından çıkartabiliyorsunuz.

Kayıp Delil olsa olsa 45 dakikalık bir polisiye dizinin senaryosunu ancak doldurabilecekken kitaplardan beklediğimiz belirli çözüm katmanlarını kesinlikle barındırmıyor. Alakasız ve zorlama bir finalle kitabı noktalarken Michael Connelly’den kolay kolay bir Harlan Coben tadı çıkmayacağını anlayabiliyorsunuz.

Elbette burada 18 kitaptan behsediyoruz ve tek bir katapla bu teori fazla desteklenemez. Ancak aynı şekilde eleştirdiğim ve kitap kitap geliştiğini izlemekten zevk aldığım John Verdon örneğini dikkate aldığımızda Michael Connelly ile yıldızımın barışmayabileceği gerçeğini kafamda tutmak zorundayım. İlerleyen zamanlarda muhtemelen bir şansı daha olacaktır ve umarım yanılan ben olup tükettiğim Coben serilerinin yerine bir şeyler koyabilirim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir