On yıl ve fazlası kesin de, itiraf etmek gerekirse mazisi net kaç yıllıktır deseniz size kesin bir şey söyleyemem. Bir hikayesi varsa o da, zamanında I ve II versiyonlarının ayrı ayrı olması ve mükemmelleşme pahasına korsan gemisi, technic otomobil (özellikle lastikler için) ve onlarca sete ait parça ile birlikte bu ikisinin de yok olması.

“Her şey bu halde bulmak için miydi…”

Diye soracağıma sevindim aslında. Tamamen bana ait bir tasarımı düzeltmek için birkaç dakika yeterken onu dökümanlayabileceğim için sevindim de bir yandan..

O, bir şeyleri oluşturma duygusunu sürekli yaşamak adına bir zamanlar tüm arşiv olmasa bile belli başlı parçalarım etrafta gezerdi hep.

Buffalo III’ün başına gelenler bu isteği fazlasıyla uyandırdı.

Bu güzel (ve yeniden sağlam) dostumu sizinle paylaştıktan sonraki ilk işimin bu uygulamayı geri getirmek olacağını söyleyebilirim.

Zaten Limon’un Lego bölümü de, son gönemde iştahımı hayli kabartmıştı.

O değil de, hazır bu kadar parçalanmışken, tekrar toplamadan önce tüm parçaları listeleyip gelişen online Lego kültürüne uygun tüm parçaların temin edilebileceği bir sistem mi geliştirseydim?

Neyse, Buffalo III’ü tehlikeli yerlerde bırakıp bir dahaki sefere diyorum 🙂