#NowWatching 1012

A Beautiful Mind (2001)
Yönetmen: Ron Howard

Matematikçi John Nash’in biyografisi A Beautiful Mind. Hafiften, düzeltiyorum baya baya asosyal bir hayata karşılık bir o kadar da keskin bir zekaya sahip John Nash’in gerçeklikle şizofreni arasındanki sınavını ve belki de en büyük başarı olarak farkına vardığı hastalığını, ilaçlar/sakinleştiriciler yerine yine o sağlam zekasıyla yenmeye çalışmasının hikayesi. Başrollerde Russell Crowe, Ed Harris ve Requiem for a Dream‘den hatırladığımız Jennifer Connelly var. Oyunculuklar, hikaye, gerçek hayatın beyazperdeye aktarılışı ve sayamadığım onca alanda harika bir çalışma. İzlenmesi gerekenler listenizden eksik etmeyin.
Scrtlg #NowWatching puanı: 9/10. (Budur!)

Open Hearts (2002)
Yönetmen: Susanne Bier
Orijinal ismi Elsker dig for evigt olan Danimarka yapımı bir film. Erkek arkadaşı Joachim’in geçirdiği kaza sonrası felç olmasıyla dünyası yıkılan Cæcilie’nin tutunacak dal olarak bu kazaya karışan kadının eşi Niels’i görmesiyle şekillenen bir hikaye. Fazla yenilikçi bir şey yok. Hafiften bak kaza sonucu erkek arkadaşımı elimden aldın, ben de senin kocanı alıyorum gibi aptalca bir etkiye kapılmıyor değilsiniz. Danimarkaca biraz kulak tırmalayabilir onun dışında köyü (ve iyi) bir şey de yok..
Scrtlg #NowWatching puanı: 6/10. (“Fill” değil, “feel in the blanks”)

Loving Annabelle (2006)
Yönetmen: Katherine Brooks
Şimdi… Film dünyası için bir klişe ayarışına girersek öğretmen-öğrenci ilişkisine, en azından hoşlanma/tek taraflı kalma durumuna rahatlıkla ulaşabiliriz. Loving Annabelle de, bu temel üzerinde fakat küçük bir farklılıkla; eşcinsel ilişkiyle yükselen bir yapıya sahip. Öyle çok örnek inceleyen bir alışkanlığa sahip olmadığım için kendi gözlemlerimden gidersem, film için yeterli çeşitlilik sağlanmış diyebilirim. Simone Bradley’in (Diane Gaidry) katolik okulundan öğrencisi Annabelle’in (Erin Kelly) yaklaşımları karşısında boş olmadığını anlaması tedirginliğinde bir hikaye. Fakat filmi “olmamış"a sürükleyen öyle bir detay var ki bilmiyorum okurken fark ettiniz mi? Şöyle bir tekrar bakmaya üşenenler için geliyor; katolik okulu. Eşcinsellik temasının uygulanabilirliği açısından gayet ağır bir ortam. Film çok sağlam olsa bunu bir şekilde lehine kullanabilirdi (belki orijinal oyunu Mädchen in Uniform öyledir) ancak o sağlamlığın sadece temada kalması bu uygulanabilirliği film yönünde yok etmiş. Geçmişten gelen bir eserin ağırlığı olmasa daha sağlam bir senaryo ile hayli başarabilecek olan bir konu vasata terkedilmiş anlayacağınız.
Scrtlg #NowWatching puanı: 6/10. (Kır zincirlerini.)

Arbitrage (2012)
Yönetmen: Nicholas Jarecki
Richard Gere, Richard Gere, Richard Gere.. İsimle satılan filmlerde "isimlerin” oynamamasına güzel bir örnek Arbitrage. Zengin, yaşını başını almış bir iş adamı ne yapar? Sanırım hovardalık. Boşuna dememişler kırkından sonra azanı…. diye. Aynen bu sebeple başı belaya giriyor Robert Miller’cığın. Sonrasında işi kötüye gidyor falan klasik masum değiliz hikayeleri.. Hiçbir çekilir yanı yok. Uzak durabilirsiniz.
Scrtlg #NowWatching puanı: 5/10. (Law of gravity.)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir