Mr. Frodo

Koskoca üçleme, tam 558 dakika başka bir deyişle 9.3 saat izle izle aklında o yardakçı hobbit’in (Sam miydi?) Mr. Frodo’su kalsın.. Yav tamam yüzüğü taşıma görevi falan filan bir yere kadar ımm “kusal” da, Frodo’nun senden ne üstünlüğü var da mr/bay ekini alabiliyor anlamıyorum. Cevabı alacağımı bilsem seriyi birde okumaktan gocunmayacağımı (okuduysanız söyleyin etkisi var burada) bilirsiniz. Aynı köyden çıkmış hobbit’siniz işte..

Sıkıldım ya ben izlerken. Normalde 120 dakikaya bile katlanamayan biri olarak halka başına 180’den kapıyı açan bir serinin efsaneliği uzun uzun anlatılmış sadece. Kötüler orduyu toplar saldırır, o savuşturulur bir diğeri başar dur bir tane daha ekledik mi tamamdır. Sonunu zaten tahmin etmemek için ikili haneli yaşlara geçmek yeterli, e geriye ne kaldı? Birkaç ölüm falan işte..

Yüzük mü? Ya aslında hiç bulaşmadan şöyle Herkül yüzüğü gibi bir şey hayal etmiştim. Takarsın, her şey değişir, güçlenirsin formunda.. Gerçi The Fellowship of the Ring’te esas sahibinde kısmen öyleydi ama başkasının eline geçince görünmezlik pelerini ve kafayı yeme aracından başka neydi ki?

En iyi halka (bu da yüzük/ring’ten sonra takıntılı kelimem oldu; ıyy!) olarak The Two Towers’ı seçtim. Genelde ortadakiler pek sevilmez ama aksiyon olsun, hikayenin olgunlaşması olsun zirve noktasıydı. Doğal olarak başı/sonu yoktu ama yönetmen Peter Jackson da görünmek için en iyiyi seçmiş sanki 🙂

Filmin karakteri; benim için tabi ki Gollum. O sinsilik, ikiyüzlülük, kendinle bile çelişmeler ve tabi ki başlı başına tipi olayı bitiriyor.

O değil de, bunların yayınlanmasını birer yıl nasıl beklemiş bu insanlar? Ya da bekledikten sonra gördükleriyle ne kadar tatmin olmuşlar?

My worthlesssss!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir