Alonso tamam. Peki ya ikinci pilot?

Scuderia Ferrari.. Formula 1’e adım atan her çaylak pilotun bir gün yarışmayı hedefldiği, kendine koyduğu başarı hedeflerinin en üstünde yer alan belki de tek takım.

Diğer büyük takımlara baktığımızda -ki tarihsel olarak Ferrari dışında bu imajı her yıl koruyabilen sadece McLaren var- pilot seçimlerinin büyük çeşitlilik gösterdiğini fark edebiliriz. Farktan kastım örneğin şu an McLaren’ın içinde olduğu durumda olduğu gibi Hamilton-Button veya 2005’teki Raikkonen-Montoya gibi iki iddialı isim de aynı takımda olabiliyor, 2009’daki gibi Hamilton-Kovalainen gibi üstü kapalı “birinci-ikinci pilot” uygulaması da yapılabiliyor. Ama Ferrari’de işler daha farklı işliyor.

2000’lerin Ferrari’sine şöyle bir göz atacak olursak; Michael Schumacher & Rubens Barrichello ikilisi 2004 sonuna kadar, 2005-2006’da Schumacher-Massa, 2007-2010 arası Raikkonen-Massa ve 2010’dan bugüne kadar da İtalyan ekip Fernando Alonso & Felipe Massa ikilisiyle geldi.

11 yılda “esas oğlan” olarak nitelendirebileceğimiz üç üst düzey pilot Ferrari’ye gelip gitmişken ikinci pilotlarda bu rakam iki. Ve bu iki pilot da itiraf etmeliyim ki takımdaki esas oğlanların yanında bir garnitür gibi. Sadece varlar ama esas yemek onalar değil ve belki de olmamalılar.

Başlıkta belirttim ancak açmakta fayda var. Ferrari, Fernando Alonso’nun kontratını 2016 sonuna kadar uzattı. Alonso azmi, kararlılığı, takımın gelişimine katkısı ve Santander gibi taşıdığı sponsorlarla Ferrari için doğru seçim olduğunu bu anlaşma ile perçinlemiş oldu ama 2006’dan Ferrari’de altıncı sezonunu geçiren Massa için durum pek de parlak değil.

Merak edenler için hemen geliyor, Felipe Massa’nın 2012 sezonunun sonuna kadar İtalyan ekiple kontratı var ve Ferrari başkanı Luca di Montezemolo da bu sürenin tamamlanacağını söyledi. Ama gelin görün ki altı sezondur sadece 2008’deki şampiyonluk mücadelesiyle Ferrari’de barınmak, hele ki 2010’daki Alonso’nun ezici üstünlüğünden sonra biraz zor.

Yazımın başına bakıyorum “garnitür” olarak nitelendirdiğim Massa’nın aslında öyle olması gerekiyor. Peki bu şartlar altında Alonso’ya ölümüne yenilirken neden Massa 2011 sonunda, performansızlığı nedeniyle, hemde Raikkonen formüllü kontrat iptali düşünülerek gönderilmek isteniyor? Büyük takım olmanın şartı olsa gerek. Ya av olursun ya avcı.

Tabi ki bunca söylentinin arasında Massa’nın yerine düşünülen adayları görmezden gelmek olmaz.

Bunlardan ilki, kesinlikle uzun zamandır İtalyan ekiple adı anılan Robert Kubica. Gerçekten güçlü bir pilot olduğunu kanıtlayan Polonyalı pilot, bildiğiniz üzere Renault ile belki de en rakabetçi sezonunu yaşayacakken talihsiz bir ralli kazasıyla sezonu kapattı. Ne denli iyileşeceği halen soru işaretleri taşısa da eğer Kubica 2012 grid’inde yer alırsa ve Massa da Luca di Montezemolo’nun dedği gibi 2012 sonuna kadar takımda kalırsa şansı büyük diye düşünüyorum.

İkinci isimse Sergio Perez. Size Kimi Raikkonen ve Felipe Massa’nın ortak noktası ne diye sorsam eminim çoğunuz Sauber der. Evet bu iki pilot da Sauber’den yani Ferrari’nin motor tedarikçisi olduğu resmi olmayan arka bahçesinden geldi. Bu bağlamda 2011’de çıkış yakalayan ve belki de en çok dikkat çeken Meksikalı pilot için muhtemel bir Ferrari yolu açılabilir.

Ve son favori Nico Rosberg. Diğerlerine göre kırmızılı ekiple ismi yeni yeni anılmaya başlayan Rosberg de gerek Wiliiams gerekse de Mercedes GP’de takımların limitleri dahilinde sınırları çok iyi zorladı ve kazanan bir koltuğu fazlasıyla hak ediyor. Ancak, Rosberg’te Kubica ve Perez’e oranla hakim olan kazanma ve şampiyonluk iddiası da daha yüksek. Ferrari’nin bu iddialar ışığında takım içi savaşa yol açacak bir transfer yapıp yapamayacağını hep birlikte göreceğiz.

Sonuç olarak İtalyan ekibin en az 2016 sonuna kadar güçlü bir lideri var. Bu süre zarfında Alonso’nun yerine geçecek kağıt üzerindeki en güçlü isim Sebastian Vettel Red Bull ve kim bilir McLaren’da biraz daha pişebilir ama önümüzdeki iki yılda, grid’teki mücadelenin yanı sıra kırmızıların ikinci koltuğu için büyük bir mücade bizleri bekliyor olacak. Biraz taktik, biraz politika ve biraz da şans. Bakalım o koltuğu kazanan kim olacak?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir