Casuslar Kitabı (The Book of Spies) – Gayle Lynds

Nereden başlasam bilemiyorum.. Bu kitap hakkında yazmam gereken bir şeyler olduğunu hissetsem de, görüşlerimin negatif ağırlığı beni yavaşlatıyor.

En iyisi hikayeden girmek sanırım. Casuslar Kitabı genel hatlarıyla nadir kitaplar uzmanı Eva Blake ve eski istihbarat ajanı Judd Ryder üzerinde şekillenen bir roman. Babasının öldürülmesi üzerine onun araştırmalarını incelemeye başlayan Judd Ryder ile eşinin ölümünden sorumlu tutulan Eva’nın yolları Judd’un babası Jonathan Ryder’ın CIA ajanı arkadaşı Tucker Andersen sayesinde kesişir.

Judd Ryder’ın ölen babası ve Eva Blake’in öldüğü sanılan kocasının Altın Kütüphane ile olan ilgileri, Judd, Eva ve Tucker’ı bu nadir kitapları barından yere, daha doğrusu kişilere yöneltir. Londra’da başlayan maceraları Eva’nın eşi Charles’ı canlı görmeleriyle bambaşka bir boyut kazanır ve Altın Kütüphane’yi bulma yolunda tek yol göstericileri Londra’da sergilenen Casuslar Kitabı’dır.

Bununla birlikte Altın Kütüphane’nin müdürü Martin Chapman da kütüphaneyi korumak adına Judd ve Eva’nın peşine güvendiği adamlarından Preston’ı takar. İkiliyi gittikleri Londra, İstanbul ve Atina’da rahat bırakmayan Preston, onları yok edemediği gibi Altın Kütüphane adına çalışan bir diğer isim Robin’de bulunan Casuslar Kitabı’nı Eva ve Judd’a kaptırır.

Casuslar Kitabı’ndaki gizli şifreyi çözmeyi başaran Eva sayesinde, Altın Kütüphane’nin özel bir Yunan adasında olduğunu belirleyen Judd ve Eva, Tucker Anderson’ın da katkısıyla kütüphaneye giderler ve gerçeklikle yakından uzaktan ilgisi olmayan bir şekilde hedeflerine ulaşırlar.

Hikayesi bu şekilde seyreden ve “aksiyon” olarak anılan kitap, başta da belirttiğim üzere beklentilerimi karşılayamadı. Yazarın zihninden geçenleri okuyucuya yeteri kadar aktaramadığı ve eksik kalan birçok noktanın yanı sıra, yukarıda değinmediğim gereksiz karakterler ve öyküler de kitabı şişirmekten başka bir işe yaramıyor. Tahmin edilebilir ve inandırıcı olmayan final de her şeyin tuzu biberi misali, kitap bittikten sonra “eee bu mu yani” hissi yaratmaktan öte geçmiyor.

485 sayfa olan kitabın elimdeki ilk Türkçe baskısı, Şubat 2011’de Olimpos Yayınları’ndan çıkmış durumda. Sürükleyici olmayan genel hatlar, anlamsız ve fazlalık yarattığı belli olan gereksiz karakterler ve hikayedeki kopukluklar sebebiyle malesef Casuslar Kitabı’nı sizlere tavsiye edemiyorum. Macera kitapları sevseniz bile eminim rastgele seçimlerinizden çok daha sürükleyici bir esere rastlamanız daha olası.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir