Açlık Oyunları (The Hunger Games) – Suzanne Collins

Suzanne Collins’in, Açlık Oyunları üçlemesinin kendi adını taşıyan ilk kitabı Açlık Oyunları, bir zamanlar Kuzey Amerika olarak anılan alanda gücü elinde bulunduran başkent Capitol ve 12 ayrı mıntıkada Capitol’ün himayesinde yaşayan Panem ulusunun, Capitol’ün her yıl düzenlediği açlık oyunlarına gönderdiği 12-18 yaş arasındaki çocuklarının, bir arenada birbirlerini öldürerek hayatta kalmalarını ve oyunların sonunda sözümona bir galibin Capitol tarafından ilan edilmesine dayanıyor. Suzanne Collins’in bu “dramı” büyük bir macera ile önümüze sunması da önsözde gönderme yaptığı ve insanların eğlence adına neler yapabileceklerini sorgulatan örnekleri bir kez daha düşünmemizi sağlıyor.

Esas kahramanımız Katniss Everdeen, 12. mıntıkada annesi ve kardeşiyle yaşayan ve bir maden kazasında hayatını kaybeden babasının -en başta ailesine bakmak dahil- birçok görevini üstlenen 16 yaşındaki bir kızdır. Kendisine benzer konumdaki arkadaşı Gale ile ormanda avlanıp ailesini kelimenin tam anlamıyla doyuran Katniss’in hayatı, 74. açlık oyunlarıyla değişir. Her mıntıkadan bir kız ve bir erkek yarışmacının katıldığı açlık oyunlarının 12. mıntıka yarışmacılarının (haraçlarının) seçiminde piyango, yıllık yemek karşılığı adını mozaik taşı sistemiyle birden fazla kez yazdıran Katniss, Gale ve onlarca çocuğun aksine, yaşı ve mozaik taşı olmayan Katniss’in küçük kardeşi Prim’e (Primrose) çıkar. Erkek talihli ise bir zamanlar Katniss’e zor gününde yardım eden Peeta Mellark’tır. Küçük kardeşini ve annesini her şeyden savunmayı misyon edinen Katniss, kendisinden beklendiği gibi kardeşinin yerine gönüllü olur ve oyunlara katılır.

Açlık oyunlarındaki 12 ayrı mıntıkanın 24 haracını bekleyen mücadeleye 12. mıntıkanın tarihteki ilk ve tek galibi Haymitch Abernathy’nin başta soru işaretleri yaratan taktikleriyle katılan Katniss ve Peeta, özellikle Peeta’nın başlarda diğer mıntıkanın haraçlarıyla iş birli yapması sebebiyle güven sorunu yaşarlar. Oyunlar öncesinde Peeta’nın Katniss’e olan aşkını tüm Capitol’e ilan etmesi ve oyunlardaki tavrı Katniss’in kafasını iyice karıştırırken, oyunlara heyecan getirmeye çalışan oyunkurucular ilerleyen bölümlerde bir mıntıkanın yarışmacılarının sona kalmaları halinde iki galip ilan edileceğini açıklarlar. Tahmin edebileceğiniz üzere, yüzlerce zorluğun ardından finale Katniss ve Peeta’nın kalması oyunkurucuları bu kararlarından dönmelerine sebep olurken Katniss henüz son sözünü söylememiştir ve Peeta’nın aşk çocuğu imajına yakışır biçimde intiharı seçer(ler). Ellerinde iki galip bulunmasını hiçe tercih eden oyunkurucularsa bir kez daha geri adım atma durumundadır.

Açlık Oyunları kesinlikle mükemmel kurgulanmış ve aynı oranda sürükleyici bir kitap. Hikayenin alışık olunanın aksine direk Katniss’in ağzından anlatılması da bana göre kendinizi tam olarak Katniss’in yaşadıklarının yanında hissetmenizde yardımcı oluyor. 384 sayfadan oluşan kitabın elimdeki on sekizinci Türkçe baskısı Pegasus Yayınları’ndan çıkmış durumda. Muhtemelen bu yazıyı okuduğunuz sırada Açlık Oyunları’nı benden önce okumuşsunuzdur ama hala benim gibi çizginin dışında kalan sayılı kitapseverdenseniz de artık kendinizi Açlık Oyunları’nın akışına bırakmanız gerektiğini, serinin ikinci kitabı Ateşi Yakalamak’a başlamadan önce söyleyebilirim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir