İvan İlyiç’in Ölümü – Lev Tolstoy

Kitabın ve anlatımının temelliğinden olsa gerek, yazısını hazırlarken takıldığım en önemli şey başlık oldu. İvan İlyiç’in Ölümü.. Şu ana kadar dillendirilen özel isimlerin değişmeme kuralını Türkçe yönünde baya bir çiğniyor “İvan İlyiç”. Sanırım eserin orijinal Rusça alfabesinin başka dillere çevrildikten sonraki hali çorap söküğü gibi tüm dillere yayılmış ve “Смерть Ивана Ильича, Smert’ Ivana Ilyicha” Türkçe’de İvan İlyiç’in Ölümü, İngilizce’de de The Death of Ivan Ilyich olarak yoluna devam etmiş. Sonuç olarak Türkçe başlığı, elimdeki kitabın seçimi olduğu için aynen aktararak içeriğe geçiyorum.

İçerik içerik de aslında bahsedecek de fazla bir şey yok. Daha en baştan İvan İlyiç’in öldüğü haberiyle açılan roman, İlyiç’in aralarında Pyotr İvanoviç’in de bulunduğu birkaç arkadaşının aile ile yakınlığını (daha doğrusu uzaklığını) vurgulayıp İvan İlyiç’in yaşamına geri dönüyor. Çocukluk çağlarının kısa bir tanımının ardından roman, İvan İlyiç’in dışarıdan başarılı görülen iş ve evlilik yaşamını konu alıyor. Zaman içerisinde değişen görevler ve deyim yerindeyse gerçek aşkı işi (işleri) olan bir adamın başarısız saydığı evliliği ve işi ile bu evliliği arasındaki dengeyi kurarak uzun yıllar hastalanana kadar yaşamına nasıl devam ettiğini, Tolstoy çok basit bir öyküyle anlatmış. Hastalığının ardından doktorlardan, eşi Praskovya Fyodorovna Golovino’dan, kısacası uşağı Gerasim ve oğlu dışında birçok kişiden uzaklaşan hatta nefret eden İvan İlyiç’in git gide karamsarlığı ve yok oluşu hızlı bir şekilde kitap boyunca önümüzden akıyor.

Güncel kitaplardan hoşlanan biriyseniz İvan İlyiç’in Ölümü sizi pek tatmin etmeyecektir. Özellikle kitabın felsefi boyutu kesinlikle farklı ilgi alanlarını işaret etse de, gerek kısa, gerekse de büyük bir klasik oluşu birkaç saatinizi bu esere ayırmanızda etkili oluyor. Kitabın elimdeki 2005 yılı birinci İletişim Yayınları baskısı Nadine Gordimer’ın önsözü ve Edward Wasiolek’in sonsözüyle geliyor ve özellikle önsöz, kitabın içeriği hakkında spoiler sayılabilecek (bu ayar bir kitabın da ne spoiler’ı olur ya) bazı noktalar içeriyor. Ayrıca bu önsöz ve sonsözün epi topu 112 sayfa olan kitabın 20-25 sayfasını oluşturduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.

image

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir