İstanbul Park’ta Olmak ya da Olmamak

Türkiye’de her yeni yılla birlikte alevlenen bir başka tartışma da Formula 1 oluverdi. Geçen seneki ilk seçenek yazımda dile getirdiğim, Formula 1’in İstanbul Park’ta devam edip etmeme konusundaki endişelerimin (endişelerimizin) halen ve katlanarak arttığı şu günlerde, 2011’i yine ister istemez bir başka son durak olarak görmek zorundayız. Bu noktada, işin içinde biri olarak Türkiye’de F1’i sunan isim Serhan Acar’ın yazısını da okumanızı önerip kişisel söyleyeceklerime geçiyorum.

2005’ten beri bu yılki yarış tamı tamına yedinci Türkiye GP’si olacak ve şu blog’un kategoriler bölümünde belki de en kalabalık bölümlerinden birini F1’e ayıran ben, halen yarışları yerinde izlemiş değilim. Güzel bir başlangıç için geçmişte 2010 İstanbul Park ve 2011 Silverstone’u ciddi anlamda düşünsem de, sanırım ülkemizin yine bir final havasında girceği 2011 Türkiye GP’sinde ciddi anlamda karar kılmış durumdayım.

Tüm bunları yazmamın sebebi yine geçen sene uyguladığım gibi şanslı(!) bir isimden bana eşlik etmesini istemem olacak. Kabul ediyorum geçen seneki -bensiz- iki ücretsiz bilet çok daha cazipti ama bu yıl deyim yerindeyse yarışta bende varım. O yüzden kişi sayımız bire, ulaşım sorunumuzsa sıfıra iniyor.

Sabah Twitter’dan söylediğim üzere; 2011 Türkiye GP, 8 Mayıs’ta koşulacak ve geçen yılki gibi davetiye şansımız henüz yok. Ama ne olursa olsun bilet gişeleri Türkiye GP’sinin aksine yerlerinden kaçmıyor ve organizasyon her koşulda geçerli olacak. Formula 1’e karşı ilgili olun veya olmayın, iyi bir haftasonu geçirmek ve umarım olmaz ama -muhtemel- son Türkiye GP’sinde bulunmak için bana ulaşabilirsiniz. Mevcut 1 kişilik yerin en uygun isme verileceğini ve talebin artması durumunda organizasyonu genişletebileceğimizi de belirtmek isterim. Haa unutmadan, yazın cep telefonunuzu denize falan düşürüp tüm rehberinizi kaybettiyseniz de dert etmeyin; iletişim hizmetinizde. 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir