Geldi Geliyor

Gitti Gidiyor; ikinci el ürünlerin haricinde kullanılmamış ürünlerle de, Türkiye’ye alternatif bir fiyat aralığı sunan değerli bir alışveriş ortamı. Büyük ölçüde sorunsuz olarak işleyen süreçlerin yanı sıra, bunca yılın ardından yaşadığım ilk -sorunlu denmese de- iadeli deneyimimi işinize yarayabileceğini düşünerek satırlara dökme gereği duydum.

“Geldi geliyor” dedim çünkü bahsedeceğim alışveriş iletişim anlamında yurtiçi görünse de, ürünün asıl geliş yerinin yurtdışı oluşu, bu “gelme” sürecini bir hayli uzatıyor. Uluslararası garantilerin de güvencesiyle, ülkemizde elektronik ürünlerinde uygulanan yüksek vergileri aşmak Gitti Gidiyor tarzı sitelerle bildiğiniz üzere gayet kolay. Bu bağlamda Türkiye’de parasal anlamını geçtim, sınıfında bir miktar üst düzey cihaz sayılabileceği için fazla rağbet görmeyen Sony Cyber-shot DSC-WX1 fotoğraf makinesini, yaklaşık 13 gün önce Gitti Gidiyor’dan sipariş ettim. Son günlerde pek moda olan “okyanus ötesi” bir yolculuğu 4 günde tamamlayan ürün, araya bayram olarak anılan ve iş günlerini berbat eden sözde kutlama günlerinin girmesiyle ülkeye gelişinin ardından 9 gün sonra elime ulaştı. Ama bir farkla: Renk.

Alış süresince aksi belirtilmedikçe siyah olarak geleceği söylenen ürün, aksini belirtip üstüne basa basa siyah dediğim halde malesef -yolda beyazlatıcıya maruz kalmış olacak ki :)- gümüş olarak geldi. Hiçbir şey demeyince siyah geliyor, siyah deyince gümüş geliyor anlayacağınız.. Birçokları için geçerli olan “renk işte ne fark eder ki, alet iyise tamam” görüşü, cihazla en az teknik özellikler kadar görsel olarak da ilgilenen benim keyfimi açıkçası yarı yarıya kaçırdı ve inanın aleti kurmadan ürünü toplayıp satıcısına iade ettim.

Başımdan geçen bu öykünün ardından asıl değinmek istediğim konu, Gitti Gidiyor’un ne denli alıcı öncelikli bir site olduğunu size açıklamak. Öncelikle ürünün gönderilmesinin ardından 3 iş günü içinde başlaması gereken onay süreci, yurtdışı gönderilerde (ve/veya tabii ki en ufak bir kuşkuda) alıcının lehine ve 7/24 yanıt aldığınız bir destek mesajıyla durdurulabiliyor. Yani sisteme para aktaran alıcı, bahsi geçen sıfır risk sisteminin temel olarak koruduğu unsur. Bunun yanında, satıcıyla veya ürünün güvenirliğiyle bir sorun yaşamamama rağmen, alışverişte sorumluluk sahibi olan kişi, yine basit bile olsa sorunlara sebebiyet veren dikkatsiz satıcı oluyor. Keyfi iadelere karşı ürünün geri yollanma bedelini alıcılara yükleyen sistem, satıcıları da elbette korumuş oluyor.

Kısacası geldi geliyor diye beklediğiniz bir yurtdışı üründe hiç ikileme düşmeden onay sürecini durdurun derim. Ürün geldiğindeyse yine oy hakkı ve iade seçenekleri sizin elinizde olduğundan, süreçte işleri yoluna koyması gerekenin satıcı olduğunu unutmayın. Doğal olarak ilk kez gördüğüm Gitti Gidiyor’un hüzünlü başarısız işlem mesajı ve umut dolu yeni alışverişleri teşviği ise görülmeye değerdi. Her şeye rağmen iyi bir alış-veremeyişti doğrusu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir