Zar Adam (The Dice Man) – Luke Rhinehart

Not: Bu yazı spoiler içermektedir.

Kitabın yazarı ve aynı zamanda hikayenin baş kahramanı Luke Rhinehart, Manhattan’da eşi ve iki çocuğuyla yaşayan bir psikiyatristtir. Belki birçoğumuzun başına gelen hayattan, monotonluktan sıkılma belirtileri Luke Rhinehart’ı da fena halde etkilemiş ve kelimenin tam anlamıyla hayattan tatmin olamamaya başlamıştır.

Yakın iş arkadaşları ve eşi Lil ile geçen bir kumar akşamının ardından dağınık masa ve kendisi ile baş başa kalan Luke Rhinehart’ın aklına tek kelimeyle çılgın bir fikir gelir. Yerde farkettiği bir zar ve üzerini örten bir oyun kartı Luke’ın aklını karıştırır ve kendi kendine bir deneme yapmaya karar verir. Luke, kart sebebiyle hangi yüzünün üstte olduğunu göremediği zar birli ise o akşam meslektaşı, aynı ofisi paylaştığı ve aynı zamanda oturdukları apartmanda da komşusu olan Jake Ecstein’in eşi Arlene’e tecavüz edecektir. Başta fikir çok uç gözükse de altıda bir şans olduğunu düşünen Luke kararı zara bırakmaya karar verir. Kartı kaldırdığında zarın birli olduğunu görür ve Arlene’in de kendisine karşı boş olmamasını kullanarak zarın “emrini” kolaylıkla yerine getirir.

Uzun süredir düşünerek yaşamanın ne kadar can sıktığını zarın kararını yerine getirince anlayan Luke Rhinehart kararlarında git gide daha çok zarlara danışmaya başlar. Yaptığı günlük aktivitelerden tutun da alınması gereken ciddi kararlara kadar her seçeneğini listelere yazarak birden altıya (daha uzun vadelerde çift zar formatında) numaralandırmaya ve attığı zarın işaret ettiği yoldan gitmeye başlar. Kariyeri, hastaları, evliliği her şeyi artık zarın elindedir ve yavaş yavaş bu değerlerin tamamını kaybetmeye başlar.

Bunun yanında Luke Rhinehart, ülkenin çeşitli bölgelerinde kendine bulduğu taraftarların da yardımıyla zar merkezleri açmaya başlar. İnsanlar arasında hızla yayılan zar adamlık yavaş yavaş kendini bir dine çevirirken Luke Rhinehart’da git gide daha içinden çıkılmaz bir zar adama dönüşür. Zarların kendisini cinayet işletmeye kadar taşıdığı bu süreçte meslektaşları ve medya tarafından “deli” damgasını yemesi de fazla gecikmemiştir.

Kitabın öyküsünün bir hayli bağlayıcı olduğunu söyleyebilirim. Hatta uç örnekleri görmezden geldiğinizde okurlarını bir zar adama dönüştürme konusunda da özendirmediğini iddia edemeyiz. Hatta bu düşünce o denli güçlü ki kitabın arkasında eğlence ve tehlike arasındaki ince çizgi çeşitli yazar ve organizasyonlar tarafından da belirtilmiş. 464 sayfa olan kitabın Türkçe baskısı Pegasus Yayınları’ndan çıkmış durumda. Kitabın devamı niteliğinde olan “Zar Adam’ın Peşinde” de Zar Adam’dan sonra tercih edilecekler listesinde gibi duruyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir